Sizdeki Hedef mi Yoksa Heves mi?
22/02/2014Satıcılara Yönelik 3+1 Gerçek Soru
14/05/2014Giyim için harcanan para en iyi yatırımdır. İmkanlarınızı biraz zorlayarak, giyiminiz için
harcayabileceğiniz azami miktarı ayırmalısınız. Ünlü imaj danışmanı Eleri Sampson bunun
miktarını yıllık kazancımızın iki haftalık tutarı olarak tavsiye etmektedir.
“İyi ve kaliteli giyinmenin bedelini ödeyebilirsiniz,
ancak kötü giyinmenin bedelini asla.” Baran Şimşek
Alışverişe çıkmadan önce göz önünün de bulundurmanız gerekenler.
• Alışverişinizi mutlaka planlayın, yazlık ve kışlık olarak ikiye ayırın.
• Gardrobunuzda var olan kıyafetlerinizi zenginleştirmek ve güncellemek için
nelere ihtiyaç duyuyorsunuz? Kıyafetler ve aksesuarlar olarak ayrı ayrı not
alın.
• Alışverişe çıkarken üzerinize rahatça giyip çıkartabileceğiniz bir şeyler
giyin, ana yine de şıklığı elden bırakmayın.
• Karnınız çok tok ya da aç olmasın ki, kıyafetlerin üzerinizde duruşu hakkında
doğru fikriniz olsun.
• Alışverişe bayram ve yılbaşı öncesi ve hafta sonları öğlenden sonraları
çıkmamaya özen gösterin. Alış veriş için en uygun zaman hafta arası ay da
hafta sonu sabah erken saatlerdir.
• Yeni bir şey almadan önce, elinizde bulunan en az üç şeye uyması, en az üç
farklı olayda ve üç mevsim giyilebilir olması gerektiğini göz önünde
bulundurun.
• Öncelikle, deneme aşamasında kıyafetlerinizle rahat olduğunuza emin olun.
Mümkünse üzerinizde uygun çamaşırla deneme yapın. Eğilin, esneyin, hareket
halinde kıyafetin duruşunu gözleyin. İşçilik ve dikişlerin kalitesini kontrol
edin. Astarlar, düğmeler, fermuarlar yerli yerinde ve sağlam mı bakın. Soyunma
odasındaki aynalardan en az 2,5-3 metre uzaklaşarak kendinizi uzaktan görün.
• Kıyafetin duruşu içinize sindi ise, bu kıyafeti başka hangi kıyafetle
giyebilirsiniz? Listenizde yer alamayan ek alışverişler yapmak zorunda kalır
mısınız? Bunun için yeterli bütçeniz var mı? Gözden geçirin.
• Her şey tamamsa bir de kumaşı incelemek gerekir. Bu kumaşı rahat giyebilir
misiniz? Teninizi rahatsız eder mi? Temizliği ve ütüsü rahat mı? İyice bakın.
• Vücudunuza çok büyük ya da çok küçük gelen giysiler, sizi olduğunuzdan daha
kilolu gösterir. Bu nedenle kendi bedeninize uygun elbiseler alın.
• Bedeninize uymayan dar, küçük kıyafetleri nasıl olsa kilo veririm umuduyla
asla almayın. Hafif bolluğun ise çaresi var. Bel, kol ve etek boyu, pantolon
paçası gibi kıyafetin duruşunu etkiler detaylar, ölçülerinize göre ayarlanabilir.
• Basit tadilatlar için mağazanın terzisinden yardım almak pratik bir çözüm olur,
ama çok büyük tadilat gerektiren kıyafetler söz konusu olduğunda iki kere düşünün.
Örneğin; Şeffaf kumaşlar, örgüler ya da deriler söz konusu olduğunda tadilat daha
riskli olur.
• Eğer giysinizi dar bir renk grubundan seçer ve sınırlı sayıda desen kullanırsanız,
birbiriyle giyilebilir nitelikte giysileriniz olacaktır.
• Alışverişlerinizi anlık pisikoloji ile yapmamaya özen gösterin. Özellikle moral
bozukluğu ya da can sıkıntısını yenmek amacıyla yapılan alışverişlerde pişmanlık
yaşandığını hatırlayın.
• Profesyonel gardrobunuz için uzun zaman kullanabileceğiniz klasik stil ve renkler-
den oluşan bir gardıroba sahip olun, zaman içinde daha kolay zenginleştirebilirsiniz.
Canlı ve parlak renkli kıyafetleri kombinlemek daha zordur.
• Sezon sonunda ne kadar indirime girmiş olursa olsun, bir yıl sonra tamamen silip
gidecek bir renk ya da desende kıyafetlere para harcamayın. Elbette modayı da takip
edeceksiniz, ama bu seçimlerinizi daha küçük parçalarda kullanın.
• Bir şeyi yalnızca kullanışlı diye almayın. Eğer profesyonel imajınıza uygunsa ve
harika görünmenizi sağlayacaksa alın.
• Alışverişlerinizde mutlaka astarlı etek almaya özen gösterin. Astar hem arka
dikişi destekleyerek eteğin ömrünü uzatır, hem de daha kolay uygun çamaşır seçebil-
meniz için imkan sağlar.
• Biraz kiloluysanız alışveriş yaparken kolay daraltılabilecek kalıplar seçerseniz
daha uygun olacaktır.
• Tek tek kıyafet almak yerine, bir birine uyumlu parçalardan oluşan kolleksiyonlar
oluşturmak üzere alış veriş yapın.
• Kıyafetleri seçerken sizi tamamlayan renkleri aklınızda tutun.
• Aksesuarları da unutmayın, kıyafetinizi canlandıracak, renklendirecek aksesuar-
lar alışverişin bir parçası. Klasik kesimlerde kıyafetlerinizi güncellemenin en
ekonomik ve kolay yolu aksesuarlardır.
• Az alın kaliteli alın. Yani “iki misli ödeyip yarısı kadar alın. ” giyindiğiniz
her şeye bunu uygulayın. Kalite, miktardan çok daha önemlidir. İki misli ödeyip
yarısını aldığınızda maddi açıdan da avantajlı olduğunuzu anlayacaksınız; çünkü
elbiseleriniz iki kat daha uzun ömürlü olacak, modası daha uzun sürecek ve kalite
elbise satan biri, uygun kıyafet seçmede size daha çok yardımda bulunacak.
• Normal şartlara göre çalışan bir insan. Zamanının % 68’inin işyerinde geçtiğini
unutmayın. İşte kullanacağınız kıyafetlere çok büyük bir bütçe ayırmayın.
Kurumunuza ve konumunuza uygun iş giysileri seçin.
• Giyim başına maliyet faktörünü göz önünde bulundurun. Çok kullanacağınız giysiler
alarak giyim başına maliyeti düşük kılmaya çalışın.
• Kalitesinden emin olduğunuz mağazaların indirimlerini takip edin. Önceki sezon
kıyafetlerinin satışları varsa takip edin. Eğer klasik iş kıyafetleri alacaksanız
bir sezon öncesine ait kıyafetleri almanızın hiç bir sakıncası yoktur. Siz bu
kıyafetleri yeni aksesuarlarla zaten güncelleştirebilirsiniz.
• En çok kullanılan bedenler çabuk biter. Bunun için sezonunu da alışveriş yapmak
zorunda kalabilirsiniz. Küçük ya da büyük beden giyenler, kıyafetlerini kolaylıkla
sezon sonu indirimlerinde bulabilirler.
• Ucuz bir kıyafetle, kaliteli bir kıyafet arasında kara vermek zorunda kalırsanız,
yeterli paranız yoksa bile tercihinize kaliteliden yana kullanın. Karşılığını,
uzun süre kullanarak alırsınız.
• Alışverişin altın kuralı, satın alınan her şeyden azami karlı çıkmaktır. Bu her
zaman en ucuzu almak değil, gerçekten ihtiyacınız olan ve istediğiniz bir şeyi
en iyi fiyata almak olarak anlaşılmalıdır. Ucuzluklarda bize bu konuda yardımcı
olabilir.
İyi giyinmek öz güveninizi pekiştirir.
Sn Mahmut HARMANCI nın İŞ’TE İMAJ FAKTÖRÜ Kitabından alıntılar yapılmıştır.