Satıcıların En Popüler Kısır Döngüsü?
04/04/2017Müşteri Aslında Ne İster?
18/04/2017‘İşler nasıl ?’
‘Nasıl gidiyor ?’
Birde şu var ‘İşler güçler nasıl ?’
Ya da
‘İşinin hakkını veriyor musun ?’
‘İşinin gerektirdiklerini hakkıyla yapıyor musun ?’
Hangisi daha etkili, hangisi daha motive edici?
O gün neden cümleye bu kadar kızdım tam olarak bilemiyorum ama… beni ziyarete gelen bir arkadaşım bana Baran ‘işler nasıl ?’ diye sorduğunda, o herşeyi taşıran son damla bardağa çoktan damlamıştı bile.
‘Bu soruyu kabul etmiyorum lütfen tembelliğe ve pasifliğe iten bu soruyu yerine zihni provake eden, harekete geçiren şu soruyu kullan!’ demiştim sempatik bir hiddetle çok iyi hatırlıyorum o anı.
Nasılda hayret ve şaşkınlık arasında gidip gidip gelmişti yüz ifadesi, mimikleri…
‘İşler nasıl ?’ mı yoksa ‘işinin hakkını veriyor musun ?’
Özel Arapça lisan eğitimi aldığım zamanlar eğitmenimle, Arap edebiyatında ‘kelime’ nin sözlükte ne anlama geldiği üzerine bir ders yapıyorduk.
‘Kelime’nin tesir, etki manasına geldiğini o gün öğrenmiştim. Bu mana da “Kılıç yarası geçer ama dil yarası geçmez!” sözüne dayandırılıyordu.
Söylediğiniz güzel bir şey farkında olun ya da olmayın karşınızdaki kişide mutluluk, üzüntü, endişe, umut gibi duygulara, sonuçlara neden oluyor. Hatta kendi kendinize söylediğiniz sözle de sizi etkiler…
Adeta sihir gibi…
Bende ‘işler nasıl?’ cümlesi sanki; ‘oturup işlerin iyi olmasını beklemek veya bunu ümid etmek hariç’ yapmam gereken ya da yapabileceğim hiç bir şey yokmuş gibi bir anlamı çağrıştırıyor.
Sanki elimi kolumu bağlayıp oturmaya, beklemeye devam etmem gerekiyor gibi geliyor, halbuki ben işlerin iyi olması için bir şeyler yapabileceğime en azından yapmak gerektiğine inanıyorum. Dolayısı ile bu soruya tahammül dahi edemiyorum.
‘Peki bu soruyu nasıl bir soru ile değiştirmemi istersin Baran!’ dediğinde açıklamak hayır hayır, adeta şov yapmak için istediğim fırsatı elde etmiştim, konu istediğim yere gelmişti.
Soru şöyle olmalı…! “işinin hakkını veriyor musun?” evet tamam işte böyle soru bu olmalı. İşte bu soru insanın zihninde sanki bir yıldırım gibi çakarken ard arda şunları anons ediliyor, şunları çınlatıyor beyninde.
‘İşinin hakkını veriyor musun?’ Sorusunu zihinde tetiklediği 5 zincirleme verimlilik artıran, motive eden, hareket geçiren soru.
- Yaptığım bu işin hakkı nedir acaba ?
- Bu konuda başarılı olanlar bu işin hakkını nasıl veriyor, neler yapıyor?
- İşimin hakkını nasıl en iyi şekilde verebilirim ?
- İşimi gerektiği gibi yapıyor muyum ?
- Nasıl işimi daha iyi bir noktaya taşıyabilirim, bunu için neler yapabilirim ?
Bu sorular çözüm ve işlerin daha iyi olması için yapabileceğimiz şeyleri düşünmeye ve araştırmaya öğrenip uygulamaya sevk ederken, ‘işler nasıl sorusu’ oturup bir şey yapmadan oturmaya sevk ediyor. En azından bendeki etkisi bu.
‘İşinin gerçekten hakkını veriyor musun?’ sorusu edilgen, bekleyelim görelim tarzı bir pozisyondan daha proaktif olmaya daha verimli olma pozisyonu almaya adeta itiyor.
Asıl soru ‘İşler nasıl ?’ değil, İşinin hakkını veriyor musun ?
Peki sen işinin hakkını veriyor Musun?
Hızlı, kolay, tekrar eden bol ve eğlenceli satışlar.
Satış Eğitimi | Neden Satış Eğitimi | Üç Kritik Satış Becerisi | Satış Eğitmeni
www.baransimsek.com‘a abone olun makalelerim her hafta e-mailinize gelsin.
“Müşteriyle dostça bir ilişki geliştirmeden direkt satışa geçersen, müşteride direkt fiyata geçer!” Baran Şimşek
© 2017 Tüm Hakları Saklıdır. Bu makaleyi kullanabilmek için Baran’dan yazılı izin almalısınız.
Satışın Gücüne İnanıyoruz!